Monday 6 August 2012

Savaş Öldürür !

Sevgili arkadaşım Deli Pelüze, yakından takip ettiğim blog'unda yine tek kelimesine dokunmadan altına imzamı atacağım bir yazı kaleme aldı.

Dünyada gelmiş geçmiş tüm savaşların, koca bir hiç uğruna yaşandığını ve insanlığa, tüm canlılara acıdan başka hiçbirşey vermeyip, sadece bir takım güçlerin çıkarına hizmet ettiğini düşünen, silahtan, şiddetten, ırkçılıktan nefret eden biri olarak, Deli Pelüze'nin bu yazısını blogumda yayınlamazsam rahat uyuyamam.

.........
"Bazı günler insan yaşadığından utanır"
İşte bu da o günlerden biri. Oh çok şükür yaşıyorum, hayattayım diye sevinemediğin, huzur bulamadığın günlerden biri daha. Yine gencecik çocuklar "ne uğruna" olduğunu dahi artık bilmediğimiz bir dalaşta kurban gitti.
Hayat çok adaletsiz.
Daha anne rahmine düştüğümüz an itibariyle dünyadaki yerimiz ve konumumuz büyük ölçüde belirleniyor. Güzel mi çirkin mi olacağımız, varsıl mı yoksul mu olacağımız, eğitimli mi cahil mi kalacağımız, egemen çoğunluğa mı, hor görülen azınlığa mı mensup olacağımız gibi aslında hayatımızı temelden etkileyen birçok özellik biz üstünde hiçbir tercihte bulunamadan, seçme hakkımız dahi olamadan kodlarımıza yazılıyor ve öyle geliyoruz dünyaya.
İşte bu adaletsizliği azaltmak, her insana olabildiği kadar eşit fırsat verebilmek için modern toplumda "sosyal devlet" kavramı ortaya çıktı. Parasız eğitim, parasız sağlık hizmeti gibi en temel konularda minimum bir standardın bütün vatandaşlara sağlanabilmesi önkoşul olarak düşünüldü, planlandı. Her sistemin aksayan tarafları mutlaka var, idealize edilen günümüz "sosyal devletlerinde" de bildiğimiz bilmediğimiz nice sorun vardır ancak ortalama algı temel haklardaki eşitlik vurgusunun baskın olmasıdır.
Peki kendisi de bir sosyal devlet olma iddiasındaki ülkemizde durum nedir acaba?
..................

"Bazı günler insan yaşadığından utanır" başlıklı bu yazının tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://delipeluze.blogspot.com/2012/08/baz-gunler-insan-yasadgndan-utanr.html


SAVAŞ ÖLDÜRÜR!

Ben herhangi bir insanın, milletin, ülkenin, toprağın, bir başkasından daha yüce ve değerli olduğuna inanmıyor ve bunlar gerekçe gösterilerek yapılan tüm eylemleri reddediyorum. Nerede doğduğu, hangi ülkeye mensup olduğu, dili dini ırkı ne olursa olsun, her insanın yaşam hakkı vardır ve hiçbirşey uğruna harcanamaz, yok edilemez. 

Politikalar ve yönetimler eliyle, bile bile, aklımızın almayacağı bir takım çıkarlar, hesaplar uğruna sürdürülen bir savaşa, bu korkunç cinayete kurban giden tüm insanların, kendilerine dikte edilen "yüce bir amaç", "kutsal bir vatan" uğruna canlarını verdiklerine dair söylemler; bu insanlar bok yoluna gitmiş olmayı içlerine sindirebilsinler ve bok yoluna gitmeye gönüllü olmaya devam edebilsinler diye uydurulmuş bir saçmalıktan, evlatlarını kaybetmiş insanları gerizekalı yerine koyup, onları terbiyesizce bir pişkinlikle avutmaya çalışmaktan başka birşey değil.

SAVAŞA HAYIR!

Uğruna öleceğim bir toprak değil, korkmadan, huzurla ve doyasıya yaşayacağım bir dünya istiyorum!

Henüz çocuğum yok ama sevdiklerimin çocukları, kardeşleri, eşleri var. Ne ben, ne de sevdiklerim hiçbirşey uğruna canımızı, evladımızı vermek istemiyoruz.
Ne büyük şans ki dünyaya geldik, güzel güzel yaşayıp, sevip sevilip, öğrenip, deneyimleyip, olgunlaşıp, üretip, insanlığa, canlılara fayda sağlayıp, mutlu olup, huzur içinde, tin ton olup ecelimizle ölmek istiyoruz.

Kimse kimseyi, hayatının baharında öldürmesin!!! Çok mu zor?

No comments:

Post a Comment